Zekâ - PerEXP

Zekâ

Zekâ


Zekâ nedir? IQ ve EQ nedir?

(Zekâ nedir?)

Einstein; zeki olmanın ölçütü bilgi değil hayal gücüdür, diyerek yaratıcılık ile zekâyı bağdaştırıyordu. Antik Yunan filozofu Sokrates ise olaya daha felsefi yaklaşmıştı; zeki olduğumu biliyorum, çünkü hiçbir şey bilmediğimi biliyorum.

Bu konuya 52 akademisyenin imzasından geçmiş ve 1994 yılında ilk olarak yayımlanmış zekâ tanımını vererek başlayalım: Zekâ, birçok başka yetenekle de beraber, akıl yürütmeyi, planlama yapmayı, problem çözmeyi, soyut düşünmeyi, karmaşık fikirleri idrak etmeyi, çabuk öğrenmeyi ve tecrübelerden kazanım sağlamayı içeren oldukça genel zihinsel yeteneklerdir. Zekâ, salt olarak kitaptan öğrenme, dar akademik yetenekler kazanma, test çözme başarısı değildir. Zekâ, çevreyi kavramadaki daha geniş kapsamlı ve derin kabiliyetleri yansıtır. Yani bir bakıma daha fazla pencereden bakarak ihtimalleri değerlendirip uygulamaya geçme diyebiliriz.

(Zekâ tipleri değişken olabilir mi?)

Bir mühendisin uzamsal yeteneğini ve bir avukatın kelimeleri kullanma becerisini dikkate aldığımızda, zekâ çeşitlerinin olup olmadığı sorusunun cevabını merak etmiş olabilirsiniz. Aslında bu soru, 20. yüzyılın başlarında bilim dünyasında oldukça sert tartışmalara yol açtı. Bir tarafta, charles Spearman(Faktör analizinin öncüsü) zekânın genel faktörünün her şeye kadirliğini savunuyordu. Diğer tarafta Louis Thurstone(Zekânın değerlendirilmesinde grup faktörleri kuramını geliştirmiştir.) ise, kadınların daha çok başarı gösterdiği sözlü kavrayış ve erkeklerin daha çok başarı gösterdiği konumsal kavrayışın da dahil olduğu yedi birincil beceri üzerinden konuya yaklaşıyordu. Thurstone nihayetinde bütün bu birincil becerilerin aynı g faktörü(genel faktör) ile bağlantılı olduğunu kabul ederken, Spearman da g'ye ek olarak çoklu tamamlayıcı becerilerin bireylerin farklılaşmasını sağladığını kabul etti.

Zekâ üzerindeki bu çözümlemeler, 1993 yılına kadar yaygın şekilde kabul edilmedi fakat, amerikalı psikolog John B. Carroll 1993 yılında yayımladığı makale ile Three Stratum Theory yani üç katmanlı zekâ tanımını ortaya attı. Bu teori, zekâ üzerine yapılmış bütün faktör analizi çalışmalarının yeniden analiz edilmesini temel alıyordu. Bu katmanların tepesinde tek bir evrensel beceri yer alıyor: g herhangi bir şekilde parçalara ayrılamayan g'nin altındaki katmanı ise tamamı çoğunlukla gden oluşan fakat, görsel algı ya da işleme hızı gibi, ana alanlarda performansı arttıran farklı katkılar içeren sekiz ana yetenek oluşturuyor. Bunlar her birinin gnin karmaşık bileşimi ile ikinci katmandan katkılar, deneyimler, ve mekan tarama gibi özelleşmiş yeteneklerin bileşiminden oluşan düzinelerce dar beceriye katkı yapıyor. Bu spesifik beceriler de en alt katmanı oluşturuyor. Bu yapı, bireyler arasındaki farklı yeteneklere sahip olma durumunu daha anlamlı hale getiriyor. Yani zeka üzerine sistematik çalışmalar sürekli devam etmiş( Fark ettiyseniz John B. Carroll'un çalışması Louis Thurstone'un çalışmasına çok benziyor.).

(Zekâda genetik ve çevresel faktörler nasıl işler?)

Yapılan araştırmalarda , tek yumurta ikizlerinde zekanın etkisine bakıldığında kalıtsallığın etkisinin okula başlamadan önce %30 iken okula başladıktan sonra farklı çevrelerde (Ergenlik dönemindeki testlerde) kalıtsallığın etkisi %80 olarak ölçülmüş ve farklı çevreye rağmen verilen cevapların çoğunun aynı olduğu fark edilmiştir. Yani büyüdükçe kalıtsallığın etkisinin bariz bir şekilde arttığını görüyoruz. Aslında bu noktada "ağaç yaş iken eğilir" sözünün bilimsel anlamda kanıtını net bir şekilde anlayabiliriz. Bireyin yetişkinken vereceği kararların aslında çocukken hazırlanma aşamasında olduğunu görüyoruz. Bu şu demek değilidir: Benim ebeveynlerim kötüyse bende kötüyüm , bende kötü yetişeceğim değildir. Eğer kararları siz verir hale geldiyseniz ailenin değil hayatın kollarına kendinizi atın ve mücadeleye başlayın o zaman işte siz kendi kendinizi yetiştirirsiniz(Yani çözüm her zaman var.).

(Kısaca IQ nedir?)

IQ (İngilizce: intelligence quotient), zekâ katsayısı veya zekâ seviyesi, zekâyı ölçme amaçlı birkaç farklı standartlaştırılmış testlerden çıkarılan değer.

IQ deyimi almanca ıntelligenzquotient olarak alman psikolog Wilhelm Stern tarafından 1912 yılında Alfred Binet ve Theodore Simon'un tasarladığı gibi zekayı değerlendirmek için ortaya koyduğu bir yöntemdir.

(Kısaca EQ nedir?)

Duygusal zekâ veya yaygın İngilizce ifade edilişiyle EQ (Emotional quotient), bir insanın kendisine veya başkalarına ait duyguları anlama, sezinleme, yönetme ve yönlendirme yetisi, kapasitesi ve becerisinin ölçümünü tanımlamaktadır. Göreceli olarak yeni bir kavram olan duygusal zekâ'nın tanımlanışı sürekli değişmekte ve güncellenmektedir. Bazı psikologlar, duygusal zekâ ve duygusal bilgi olmak üzere iki ayrı terimin kullanılmasını tercih etmektedirler.

Zihinsel yeteneklerin ölçümünde(IQ), bilgi ve zeka arasındaki fark oldukça açıktır. Psikolojik araştırmaların ışığında zeka seviyesi ölçümü veya IQ testleri, zihinsel biliş kapasitesinin değerlendirilmesinde güvenilir bir ölçüttür ve zaman içinde sabit kalır.

Duygusal zekâ veya EQ'nun ölçümünde ise duygusal bilgi veya tecrübe ile zekâ arasındaki fark oldukça belirsizdir. Bu nedenlerle güncel EQ tanımlamaları uzmanların aralarında uzlaşamadıkları bir konudur. Bazı uzmanlar (Bradberry ve Greaves 2005) EQ'nun değişken, zamanla kazanılabilen ve artabilen bir yeti olduğunu iddia ederlerken; diğerleri (örneğin Mayer) EQ'nun sabit olduğunu ve artırılamayacağını öne sürmektedirler.

(Zekâ ile aklın ilişkisi nasıldır?)

Akıl doğru düşünce üretmekle ilgilidir. Zekâ ise genelde uygulayıcı olarak düşünülebilir. Akıl kuramlar ve kurallar ortaya çıkarırken, zekâ bunların pratikte uygulanmasını sağlar. Başka bir açıdan bakıldığında zekâ düşünebilme gücü ya da yeteneğidir. Doğru düşünceye ulaşmak ya da sahip olmak ise akılla olur(Kısacası akıl düşünce üretmekle , zeka ise düşüncenin nasıl uygulanacağının fikrini üretmekle sorumludur diyebiliriz.).

+Bu yazıyı yazarken 2 çeşit kaynaktan faydalandım. Benim de anlatmaya çalışırken öğrendiğim yerler oldu. Burada paket halde zekânın her ayrıntısına değinmeye çalıştım. Kalın sağlıcakla :)+

kaynaklar:
Fikirlerinizi yorum yazarak belirtin :D