Kıskançlık - PerEXP

Kıskançlık

Kıskançlık


Kıskançlık nedir ? Gerekli midir ? Zararları nelerdir ? Teşhis etmek(İşaretlerini görmek) mümkün müdür ? Kıskançlığa çözüm bulmak mümkün müdür ? Haset ile kıskançlık farkları nasıldır ?


(Kıskançlık nedir?)

Kıskançlık bir kişinin veya bir ilişkinin yitirilmesinden korkulan, karmaşık bir ruhsal yaşantı ve olumsuz tutumdur. Bunun dışında başkasının sahip olduğuna kendisinin de sahip olma gerekliliğini hissettiren bir duygudur. Türk Dil Kurumu, kıskançlık kelimesini şöyle açıklamıştır: "Bir kimse bir üstünlük gösterdiğinde veya sevilen birisinin, başkası ile ilgilendiği kanısına varıldığında takınılan olumsuz tutum" yani aslında bir durumun kaybedilmesinden korkma ve kaygı haline kıskançlık diyebiliriz. Net bir tanımla kıskançlık dediğimiz şey bir duygu durumu aynı şekilde sağlıksız bir duygu durumu diyebiliriz(Kaybetme korkusu-kaygı karışık bir biçimde bazı hırs gerektiren olaylarda bu nefretle karışık bir biçimde de bulunabiliyor.).

(Kıskançlık gerekli midir ve zararları nedir?)

Başta direk olarak ifade edelim : Sağlıksız bir duygudur. İlişkileri belirleyen veya olmazsa olmaz gibi göstermeye çalışan bazı söylemlerle bu duyguyu masum hale getirmeye çalışsak da kabul etmek gerekir ki kıskançlık sevginin bir göstergesi değildir. Kıskançlık doğuştan değil, sonradan öğrenilen ve birçok insanı etkileyen, rahatsız eden bir duygudur. Dozunda bırakıldığı sürece kıskançlık bir hastalık değil davranış bozukluğudur (Yani her iki ihtimale karşın normal bir durum değildir.). Kişi bu konuda kendini kontrol edemezse bu davranış bozukluğu ileride depresyona sebebiyet verebilir. Kıskançlık öz güven eksikliği ve yetersizlik duygusundan dolayı ortaya çıkmaktadır. Kıskançlık yaşayan birisi zaman ile değersizlik, çaresizlik, öfke, mutsuzluk ve yalnızlık gibi duyguları da yaşar. Bu davranış bozukluğu hayvanlarda da görülmektedir. Örneğin bir evde uzun süre bulunan bir kedi tüm ilgiyi kendi üzerine çektiğini hisseder. O eve ikinci bir kedi geldiğinde diğeri asabi tavırlar göstererek kıskanç olmaya başlar ve sahibini de protesto eder(Bunu en iyi hayvan sahipleri deneyimler.). Ayrıca kıskançlığın en büyük zararı zamanınızı çalmasıdır. Psikolojik ve fiziki etkileri genelde geçicidir fakat zamanı geri telafi edemezsiniz. Kıskançlık genelde asıl odaklanılması gereken konudan uzaklaştırdığı için zamanınızı çalar. Aynı şekilde kıskanç bir insan olmasanız bile sizi kıskanan insanın da zamanınızı çaldığını göreceksiniz. Bu yüzden bu tip insanları hayatınızda barındırmayın.

Şimdi şöyle bir savunma gelecek : Aşk gibi durumlarda kıskançlık olması gerekmez mi? Kıskançlık aşkın göstergesi değildir. Aşk, aşırı sevgi ve bağlılık duygusudur. Olağan sevmeden, kişinin duygularını yönetmede zorluk yaşaması durumuyla ayrıştırılabilir. Özellikle ilişkilerin başında yaşanan bu duygu, zamanla, ilişki olgunlaştıkça yerini daha kontrol edilebilir ve kalıcı duygular olan, sevgi, güven ve sadakate bırakır(Yani aşk zamanla eriyen bir duygu çünkü yerini sevgiye bırakıyor.). İnsanın sahip olduğu bu değerli şeyi kaybetmekten endişe duyması beklenen bir durumdur. Bu sebeple, birbirini gerçekten seven iki insanın arasında bir miktar kıskançlık olması doğaldır fakat sahiplenme duygusunun aşkla alakası yoktur. Kıskanç kişilerin, sevilmeye karşı aşırı bir ihtiyaçları vardır ve yaşadıkları güvensizlik ve yetersizlik duygularıyla baş edemedikleri için ilişkide bulundukları insanın sevgisini kimseyle paylaşmak istemezler. İnanın ki bu aşağılık kompleksinden ortaya çıkan bir sorun. İnsanların sınırları içerisindeki özgürlüklerine çok müdahale etmeniz önerilmez. Tabii ki herkesin yeni koşullara göre bir şekilde uyum sağlaması lazımdır fakat bu kıskançlıktan dolayı bir kısıtlama haline gelirse hem o insana hem de kendinize zarar verirsiniz.

[Kıskançlığı ve haseti teşhis etmek(İşaretleri görmek) mümkün müdür?]

Bu tip insanlardan biriyle arkadaşsanız lütfen yukarıda anlattığım gerekçelerden ötürü onu hayatınızdan uzaklaştırın. Bunu anlatsanız bile o anlamayacak size kin besleyecektir. Daha büyük kötü sonuçlar doğurabilir. Eğer bu kıskançlardan biri sizseniz kendinizle savaş vermeniz gerekecektir fakat bunun detaylı çözümünü bir sonraki soru maddesinde anlatacağım. O zaman sıralamaya başlayalım :

1-Genelde sizin başarınızı küçümseyici , üstünü kapatmaya yönelik hareket sergilerler.[Değersizleştirmeye çalışır. bir sınav kazandın diyelim. Direkt olarak "ne var bunda(!) bunu ben bile yapabilirim" gibi cevaplar alırsınız.].

2-Dedikoduyu çok yapan kişiliklerdir(sizin toplum önünde değer görmenizi istemezler.).

3-Kendi kötü durumunu başkalarının kötü durumuyla telafi etmeye çalışan kişilerdir(böyleyseniz acilen bu durumu bitirmeye yönelik hareketler yapın).

4-Sizle her ortamda dalga geçmeye çalışırlar(Bunu çoğunlukla göze batan bir şekilde yaparlar.).

5-Hayallerinizden bahsettiğinizde heves kırıcı işlevi görürler.

6-Gereğinden fazla hırslıdırlar(Dünya'da her kişiyi unuturlar, sadece sizi geçmeye yönelik hareketler yaparlar.).

Bu yöntemlerle kıskanan birisini veya kıskanç olup olmadığınızı net bir şekilde ölçebilirsiniz. Eğer kıskanç biriyseniz hayat imtihanlarınızdan kaçmamanızı öneririm.

(Kıskançlığa çözüm bulmak mümkün müdür?)

Descartese(Dekart) göre kıskançlık, sahip olduklarını koruma isteğinden kaynaklanan bir tür korkudur. Kıskançlığa, öfke, değersizlik, çaresizlik, yetersizlik, yalnızlık gibi duygular eşlik eder. Birçok kişi geçmiş yaşantılarının yaralarını içinde taşır ve şimdiki ilişkisinde bu yaraları iyileştirmeye çalışır. Önemli olan, bu yaraları tanımak ve bugünkü ilişkiye taşımamaktır(Kıskançlığı birden yenemezsiniz, adım adım bitirmelisiniz.). Amaç, kişinin kıskançlık duygularının altında yatan duygu ve düşüncelere ulaşmaktır. Kişiden kıskançlık hissettiği anlardaki düşüncelerini incelemesi ve kıskançlıktan önce gelen duyguları fark etmesi istenir. Kıskançlığın temeli geçmiştedir ilk öncelikle geçmişteki kişilerle aranızda yaşanan uyuşmazlıklara bir son vermeniz gerekiyor. Bunun nedeni kıskançlığın oyalayan bir yük olmasıdır. Siz bir hava balonusunuz ve yukarı çıkmaya çalışıyorsunuz. Bunu nasıl yaparsınız? Tabii ki yük olan torbalardan kurtularak. İçinizdeki hayata dair sorulara cevaplar vermeniz gerekmekte. Bu sorular bir torba gibi ağırlık yaptığından dolayı diğer yukarı çıkan balonların nasıl çıktığını sorgulamak yerine kendinizi iyi hissetmek için onlara ağırlık veriyorsunuz. Yani temelde kendi rotanızı çizmediğinizden dolayı bu sorun mevcut. Hayata dair soruları cevaplayın diyebiliriz kısaca. Bu tip soruları Başarı yazımdan bulabilirsiniz. Kendi hayat sorularınıza cevap verdiğinizde insanların yaptıklarını pek umursamayacaksınız. Bunun nedeni asıl odaklanmanız asıl zihin enerjisini yatırmanız gereken yeri şüphesiz bulduğunuzdandır.

(Haset ile kıskançlığın farkları nasıldır?)

H
aset ve kıskançlık ayrı olaylardır. Haset duygusunda "Onda var bende neden yok" anlayışı varken kıskançlık var olanı kaybetme duygusudur. İki durum da zihni meşgul eden, başarıya direk engel olan bir duygusal bozukluktur. Her ikisinde de kafaya takma hali olduğundan asıl odaklanmanız gerek işlere kafanızı veremeyeceğiniz için sizi başarıdan alıkoyacaktır. Aynı zamanda kıskanç veya haset eden kişilerle arkadaş olmayın. Çünkü bu kişiler sizi her daim bitirmeye , rezil etmeye yönelik hareket sergiler lakin gidip de onlarla fazla da uğraşmayın. Bu sefer de siz ona uyarak odaklanmanız gereken işe kafanızı veremezsiniz. mümkünse hayatınızdan direk tekmeleyin(kısacası oyalanmayın).

+Bu yazıyı yazarken kendi hayat deneyimlerimden ve ayrı kaynaktan faydalanarak bana yakışır bir yazı yazmaya çalıştım. Yazı yazması yaklaşık 1.30-2 saat civarı sürdü. Kaynak bulma kısmını hiç katmıyorum :). Yazının tamamen bana özgü tarafları olmakla birlikte kaynaklardan da çokça aldığım bilgi oldu. Şahsen bunu yazarken bende kendime yeni bilgiler kattım. Umarım sizde katmışsınızdır. Her zaman olduğu gibi kaynakları aşağıya bırakıyorum. Okuduğunuz için teşekkürler! Sağlıcakla kalın.+

kaynaklar:
Fikirlerinizi yorum yazarak belirtin :D