Karakter - PerEXP

Karakter

Karakter


Karakter nedir ? Nasıl değişir ?

(Karakter nedir?)

Karakterin fen,edebiyat,tiyatro,ziraat,dil ve anlatım,din,genetik gibi alanlarda farklı farklı anlamları olsa da biz felsefi anlamına değineceğiz. O zaman artık "Karakter nedir" sorusuna cevap verelim. Karakter; kişiye özgü davranışların bütünü olup, insanın bedensel, duygusal ve zihinsel etkinliğine, çevrenin verdiği değerdir. Bireyin karakteri, kişisel özellikler ile içinde yaşanılan çevrenin değer yargılarından oluşur(Siz başarılı biriyseniz kişinin kendi içinde de dışında da başarılı olması gerekir. Bu durumda başarılı bir imaj çizer ve insanların size saygılı,sevgili bir yaklaşım sergilediğini göreceksiniz.).

Not: Toplumumuzda olan bir sıkıntıdan bahsetmek istiyorum. Birini tembel teneke , gereksiz , hayvan isimleri vb. kişiyi kötü hissettirecek etiketlerden(lakap) kaçının. Onla iletişim kurmak istiyorsanız hangi durumda olursa olsun ona ismiyle düzgün bir ses tonuyla seslenin. Aksi taktirde bu gibi etiketler onun bilinçaltına işleyecek ve gerçekten kendini öyleymiş gibi hissedecek. Özellikle bu gibi sözlerin çocuklukta olmaması lazım. Diyeceksiniz "O da takmasın" kimin sizi takıp takmadığını böyle şeylere karşı bir savunma mekanizması geliştirip geliştirmediğini bilemezsiniz. Yapmayın!

Karakter, aile, okul, çevre içinde, çocukluk çağından itibaren gelişmeye, biçimlenmeye başlar. Karakterin gelişmesi ve biçimlenmesine ilişkin değişik ruhbilim ve toplumbilim öğretileri bulunmasına karşın, bunların hepsi karakterin oluşmasıyla üstbenliğin ve vicdanın oluşması arasında sıkı bir bağlantı olduğunu vurgulamışlardır. Huy(Mizaç) yazımda huyun bilinçaltı ile alakalı olduğunu söylemiştim. Hatta sonunda da karakterde bilincin her katmanının etkisi olduğunu söylemiştim. Burada farkındaysanız üstbenlik yani süperego demiş. Süperegonun toplumsal ahlakla alakalı olduğunu ve bilincin her katmanının süperegoda bulunduğunu biliyoruz. Süperego toplumdan gelen ahlak kuralları neticesinde çalışan bir sistemdir. Karakter konusunda nereye bakarsanız bakın çevre-toplum gibi kelimeleri görürsünüz. Çünkü çevre sizin karakterinizi belirlemede cetvel gibidir. Bu yüzden insanlara iyi çevreniz olsun diyoruz. Çevre yoksa da oluncaya kadar yalnız kalın.]

Vicdanın(Süperego-id çatışması) niteliği ve niceliği, aynı zamanda karakterin de nitelik ve niceliğini saptar. Çocukluk dönemindeki yetersizlikler, çatışmalar, karmaşalar, olumsuz çevre koşullarıyla birlikte, karakteropat, sosyopat, psikopat denilen kişilik yapılarının ortaya çıkmasına neden olur. Bu kişiler, bütün yaşamları boyunca, kendi iç dünyaları ve çevreyle sürtüşme ve çatışma içinde olduklarından, daima toplumun değer yargılarına ve ahlak kurallarına ters düşen davranışlar yaparlar. Unutmamak lazım kişinin iç çatışması kendini keşfetmeye de yarayabilir. Önemli olan içerideki süperego-id çatışmasını ego ile dengelemek ve kendini keşfetmektir. Tek başına id ahlaktan yoksun , tek başına süperego ise sorgulamayan , bilinçsiz bir yapı ortaya çıkaracaktır. Kişinin sürekli olan kendi iç çatışmalarından şunu çıkarmak mümkündür : Karakter değişebilir ,çevre-toplumsal etkileşimiyle şekillenir,kişiliğin ahlaki eğilimi söz konusudur.

(Karakter nasıl değişir?)

Öncelikle karakter tipleri ele almak istiyorum. Hayalperest, mantıksal, fikirsel , tartışmacı, savunucu, arabulucu, önder, maceracı, korkusuz, girişimci, eğlenceli, fırsatçı, kararsız, sessiz, bencil, utangaç, kuşkucu gibi bunu uzatabiliriz. Aynı şekilde bunların her biri sizin huyunuz da olabilir. Şimdi isterseniz hem huy olup olmadığını hem de karakter nasıl değişir sorusunun yanıtını arayalım karakteri değiştirebilmekten bahsettik. Peki nasıl? Baştan uyarı yapayım bahsedeceklerim sizin bir huyunuz olabilir. Bunu anlamak için "Bir davranışı ölümüne mi yaptığınız yoksa gereklilik hissettiğiniz için mi?" yaptığınız sorusuna cevap vermeniz gerekir. Cevabınız gereklilik ise ve bu özelliğinizin değişmesi gerektiğini düşünüyorsanız öncelikle bunu kafanızda halletmeniz gerekmekte. Mesela kötü bir karaktere sahipsin insanlara zararın dokunmuş, incitmişsin diyelim. Zarar vermeyeceğini , pozitif olabileceğini , dar zamanlarında onların yardımına koştuğunu hayal ederek başladığın zaman diyeceksin ki ben kendimi böyle hayal edebiliyorsam bunu kendime uyarlayabiliyorsam bunu yapabilirim. O zaman yavaş yavaş değişmeye başlarsın. Çevren anında tepki vermeye başlar , sana yabancı gözlerle bakarlar. Sonrasında yaklaşmaya başladıklarını zaman sen de yavaş yavaş değişmeye başladığını , belli bir yol katettiğini anlarsın fakat bu süreçte de kendi zihninle(Kötü birisi isen vücuduna id hakimdir.) savaşırsın. Savaşmayı her daim sürdürürsen süperego-id dengesini kaybetmezsin.(Rehavete düşmemen gerek)

+Bu yazıyı yazarken 1 kaynaktan esinlenerek ve kendi yaşadıklarım sonucu oluşan deneyimlerden yaralanarak yazdım. Her zaman olduğu gibi kaynağı aşağıya bırakıyorum. Umarım yazım size faydalı olmuştur. Teşekkürler!+

kaynaklar:
Fikirlerinizi yorum yazarak belirtin :D